MERDANE TAVIR


Merdane Tavır

Düşmeye görsün insan,
Elinden tutan ne azmış.
Yer değiştirince zemin tavan,
Yerler göklere ağlarmış.

Sahi nerede bu kadar arkadaş?
Akrabalar uzaya mı göçmüş?
Kendime kendim kaldım yoldaş,
Yarenlerim yalanmış, ölmüş.

İtibarmış dostluğun bedeli,
Bakılmazmış düşersen yüzüne,
Oysa ne koşturmuştum gündüzlü geceli
Erememişim hayatın özüne.

Ekledim anıları ardı ardına,
Duyar mıyım diye bekledim bir ses,
Kilit vurulmuş insanların ağzına,
Özlemim boş bir hevesmiş.

Yaşanmamış mazi dediğin
Sahte bir vehimmiş meğer.
Dumura uğramış kalpler ve beyin.
Bir bir bozulmuş değerler.

Meğer insanlar Allah’tan değil
Hem cinsinden korkarmış.
Verilirken mehil üstüne mehil
Zalime-zulme arka çıkarmış.

Bir bir dökülüyor karakterler
Gelecek kaygısıyla bencilce.
Sökülüyor kafamızdaki ezberler
Ağlayarak ağlayarak sessizce.

Aslında yok oluyoruz hepimiz, anlayana!
İnsanlar birbirine özünden bağlı.
Değişmiyor kader Âdem’den bu yana
Günler geceler hep dağdağalı.

Ne çare ki hep beraber uçuyoruz
Havaya değil yardan aşağı.
En büyük cezaya mahkûm suçsuz
Şah damarına basmış canilerin ayağı.

Sabahlar küsmüş mü evlatlarına
Soğuk geceler bitmek bilmiyor.
Tuzaklar bastırıyor ardı ardına
Ekilen tohumlar çiçek vermiyor.

Batıvermiş güneşler ağarmadan
Tomurcuklar açmadan solmuş.
Bir yiğit çıkmaz mı korkmadan?
Merdane tavırlar tarih olmuş.

Büyülenmiş adeta bütün bir beşer
Sulara lağımlar mı karışmış?
Ne zaman ki rüzgâr kıbleden eser
İşte o zaman biter adaletsiz yarış.

ALİ MUHKEM



Source link

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *