Hukuksuzluk Virüsünden Korona Günlerine


Çağrı Gümüşer

Hiç yoktan yere ” terörist” ilan edilip, hukuksuzluktan kaçtığımız günlerde bir evde saklanıyorduk! Hukuksuzluk virüsü sarmıştı dört bir yanımızı.

Bankada paramız kaldı, kredi kartlarımızı iptal ettiler, lojmandan attılar. Kimse ev vermedi.

Yılların emeğiyle çalışıp aldığımız arabamıza, evimize el koydular! Beş parasız kaldık. Aç kalan arkadaşlarımız oldu.

O değil de asıl bizi sevgisizlik vurdu!

Sokağa yakalanma endişesi ile çıkıyorduk. Dışarı çıkınca eve dönebilme garantimiz yoktu. Sadece markete, pazara gidip temel ihtiyaçlarımızı alıp eve dönüyorduk. O da alel acele, güvercin tedirginliği içinde.

Akrabalarımız, ailemiz ve sevdiklerimiz fiziken ne kadar yakınımız da bile olsalar, onların yanlarına gidemiyorduk, sarılıp hasret gideremiyorduk, annemizin babamızın ellerinden öpemiyorduk.

Kaç bayram geçirdik sarılamadan! Ellerini öpemeden, çocuklarımıza bayramlık alamadan, harçlık veremeden!

Hayatının son demlerinde yanlarında olamadık yaşlı anne ve babalarımızın. Cenazelerine bile katılamayanlarımız oldu..Yalnız öldüler, yalnız gömüldüler!

Çocuklarımız annesiz, babasız büyüdü. Salıncakta yalnız sallandılar, birlikte piknik yapamadık! Doyasıya sevemedik, koklayamadık.

Geçen gün ömürdendi. Boyunlarımız bükük kaldı!

Sevdiklerimize zarar gelmesin diye onlardan uzak duruyorduk. Diğer insanlardan uzak durmamıza gerek yoktu, çünkü, vebalı gibiymişiz gibi, belki yardım isterler diye onlar zaten uzak duruyorlardı bizden. Kaçıyorlardı kaçaklardan!

Aylarca sokağa çıkamadığımız günler oldu. Evin koridorlarında yaptık yürüyüşümüzü, sporumuzu…

Yıllar sonra öğrencilik günlerimizi hatırladık. Kahvaltıda patatesli yumurta yedik. Ziyaretçisiz kaldık!

Roman okuduk, şiir söyledik, sohbet ettik, halimize şükrettik.

Her kapı çalındığında tedirgin olduk. Pencereden bakıp evin karşısındaki okula gelen çocuğunu görünce yanına gidemediği için ağlayan arkadaşımıza şahit olduk!

“Bugün pazar yine bizi güneşe çıkarmadılar..” diye şiirler yazıyorduk!

Daha anlatayım mı? Anladınız mı?

Söylenecek çok şey vardı aslında. Sustum. Hayat anlatacak anlamayanlara, zulme ortak olanlara…

Küresel bir felaketin yaşandığı Korana günlerinde kimseye beter olun demiyoruz, sadece hukuksuzlukları anlamanızı diliyoruz.



Source link

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *